RAMAZAN-I ŞERİFE AZ KALA, KONUMUZ RAMAZAN
Sevgili okurlar, bildiğiniz üzere İslam dini çerçevesinde dini gün ve zaman kavramları ay üzerinden ilerlemektedir. Namaz saatinden, Ramazan ve Kurban Bayramlarına ve hatta kutsal olarak kabul ettiğimiz kandillere kadar. Dolayısı ile ay ile güneşin dönüş hızları farklı olduğu için, güneş takvimine göre yaşamlarını dizayn eden bizler, dini günlerimizi yaşarken, her yıl ortalama 10’ar gün geriye gitmekteyiz. Y,Z Kuşağı ne kadar hisseder bilemem ama ben eminim ki, Y’den geriye doğru gidersek, neredeyse hepimiz Ramazan deyince kışın akşam saat 5te 6 da okuyan akşam ezanlarıyla açılan oruçları biliriz ve hissederiz. Hatta bir kısmınız, kardeşim Temmuzun son haftası da Ramazan bayramı mı olur demiş olabilirsiniz. Öyle alışmışız, yapacak bir şey yok. Sizler için dip bilgi olsun, her 40 sene de 1 Ramazan yaz ayına tekabül ediyor. Yani şöyle düşünün Ramazan yaza denk geldiğin de 20’li yaşlarda olan biri kişi, ömrü boyunca 2. defa yaz ayına denk geldiğin de 60’lı yaşlar da olmuş olacaktır. 50’lili yaşar da olan birisi, tekrar yazı görür mü orasını bilemem ama 10 yaşlarında iken ay takvimine göre ramazan ayı yaza denk gelmişti. Anlayacağınız güneş ay takvimi meselesin de, tekrar güneş takvimine göre aynı noktaya geliş süresi ortalama 40 senedir. Yalnız Ramazan ayı ve kurban bayramı ile ilgili ilginç bir tespitim var. Hiç dikkat ettiniz mi? Yaz veya kış, ilkbahar veya son bahar. Mutlaka kurban bayramının son günü şakır şakır bir yağmur yağıyor. Sanki Cenab-ı Allah(c.c.) kanı tozu toprağı temizliyorcasına. İşte Haziran sonu, temmuz ortası Ramazan Oruçlarımızın da en ilginç taraflarından bir tanesi, mevsimin normallerine göre yer yer yağmurlu veya serince geçiyor olmasıydı. Hatta son dönemde yeni bir iddia atıldı, küresel ısınmadan soğumaya mı geçiliyor? Yoksa doğanın dengesi mi bozuluyor? Kışın kar yağamaz, yazın güneş yakmaz. İşte değerli okurlarım, Ramazan öyle bir güzel geliyor ki, arkasında tonlarca bilimsel soru işareti ve mucizelerle geliyor.
Hem huzur kaynağımız, hem günahlardan arınma, hem temizlenme, azıcıkta olsa kötülüklerden sakınma durumumuzdur. Hani 11 Ayın Sultanı Hoş geldin şeklinde camilerin ışıklandırmalarına kadar yazılır ya. İşte bu ay, Müslümanların rablerini daha derinlemesine hissetmeleri için çok kıymetli, çok değerli bir aydır. Ancak, şurada ki ince çizgi asla unutulmamalıdır. 1 ay tüm günahlardan sakınayım, 11 ay da istediğim gibi günah işleme özgürlüğüne sahip olayım. Hayır, bu zihniyet doğru bir zihniyet değildir. Her daim, rabbimizi hissederek geçirmemiz gerekir. Bu günah, bu haram, bu caiz değildir şeklinde ne kadar hata gaflet var ise ondan uzak durmalıyız.
Değerli okurlar, bugün 12 Mayıs 2018 Cumartesi tarihindeyiz. Tam 3(üç) gün sonra 15 Mayıs Salı günü yatsı namazı ile beraber ilk teravi namazımız başlamış olacak. 16 Mayıs Çarşamba günü ise ilk oruç tutulacak. Bildiğiniz üzere oruç tutulmadan 1(bir) gün önce kılınmaya başlanan teravi namazımız, orucun son günü kılınmaz, bir gün öncesinde de bitmektedir. Her sene biraz daha coşku ile yaşadığımız Ramazan ayında, Mevla’m tüm Müslümanların günahlarını bağışlasın ve onlara mağfiret eylesin diyor, rabbimin hepimizin ibadetlerini kabul ve makbul görmesini rabbimden niyaz ediyorum. Haftaya bambaşka bir konu ile görüşünceye dek, kalın sağlıcakla.
