YOK BÖYLE BİR MİLLET!(ZEYTİN DALI)
Sevgili okurlar, bildiğiniz üzere Türkiye çok önemli bir harekâtın startını verdi. İsmi ise Zeytin Dalı Harekâtı! İşte bu hafta bu konu ile alakalı medyadan dikkat çekici başlıkları topladım sizin için. Kendi kendime dedim ki, arkadaş yok böyle bir millet, yok böyle bir devlet! Bildiğiniz üzere Türkiye sevdalısı olan ben, her yazımda doğru bildiğimi, tarafsızca yazdım. Bu tarafsızlığımı gazeteme de borçluyum, bana bu imkânı sağladı. Yeri geldi doğru dedim, yeri geldi eleştirdim. Ancak bu yazıda da doğru bildiğimi yazacak olsam da, kalben de bir tarafım. O tarafta, taktir edersiniz ki aşığı olduğum memleketim Türkiye’m. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, ben bu harekâtı kalben, gönülden destekliyorum.
Peki neden? Öncelikle isme dikkat kesilelim. “Zeytin Dalı
Harekâtı” ne demek bu? Hani bir deyiş vardır ya, sana zeytin dalı uzatıyorum diye.
İşte o demek, barış getirmek, huzur getirmek demek. Başbakanımız Binali
Yıldırımın diplomatik olmasa da, vatandaşın birinin yaptığı bir karikatürü
ifade etmesi vardı ya. Zeytini halka, dalı ise hain terör örgütüne diye. Diplomatik
olmasa da kızamıyorum başbakana, çünkü eğer bu harekat olmazsa, ypg, pyd, pkk
ve benzeri hain terör örgütleri sınırımızda yuvalanacaktı. Bir süre sonra, güç
alacak ve ülkemizle neredeyse pazarlık yapma noktasına gelecekti. Bir süre
sonra, belki olaylar daha kötüye gidecekti. Amaçları neydi? Sözde Aşağılık,
büyük kürdistan devletini kurmak, ülkemizi bölmek, orta doğuyu mahvı perişan
etmek. Peki Türkiye’miz ne yaptı?
Dedi ki, sizin eliniz daha da bize uzanmadan biz o eli kıralım dedi. Anlı şanlı
Mehmetçiğimiz düştü yollara ve Suriye sınırını geçerek Afrin’e geçiş yapmış
oldu. Başarı ile devam eden harekâtımız inşallah başarı ile tamamlanacaktır.
Bunda hiç şüphe yok, hatta bazı köyleri ele geçirdiğimiz için ülkemizde yaşayan
bazı Suriyeliler ise ülkesine dönmeye dahi başladı. Hedef gelen herkesi, eskisi
gibi kendi ülkelerinde yaşar hale getirebilmektir.
Şuana kadar, Devletimizin güzelliğini anlattım. Nasılda hayırlı, mis gibi bir iş yaptığından bahis ettim. Peki bu esna da vatandaşlarımız, Yüce Milletimiz ne yapıyor? Yok böyle bir şey değerli okurlar, Hassa sınırında, bazı vatandaşlarımız geldi ve askerlerin ellerini sıkmaya sonra onlara sarılmaya başladı. Sonra koyunlar geldi, sonra koyunlar Allah’ın adı ile kurban edildi. Sonra o kurbanların kanları, Mehmetçiğinin anlının ortasına sürüldü. Bölge de, aileler askere gönderdiği çocuklarına kınalı kuzu diyerek askere yollar ve onun için kurbanlar keserek askere yollarmış. Bur da ki espri oradaki şahıslar, o Mehmetçikleri sınırın diğer tarafına kendi evlatları gibi gönderdiler!! Bu haberi ben gözyaşları ile okudum. Yok böyle bir millet dedim!
Oraya giden askerlerimizi bir düşünün, resmen savaşa gidiyorlar. Ama Mehmetçik bariz galibiyet alacağına inanarak gidiyor. Galibiyeti alırız ama belki ben şehit de olabilirim diyor. Bunu derken de gurur duyuyor. Vatan için öldüğü için biz şehit diyoruz. Hâlbuki olaya bambaşka bir açıdan bakın, bir yere gidiyorsunuz ve ölmeye göze alarak gidiyorsunuz. Var mı bir başka böyle millet?
Yine sınır bölgelerimizde görev yapan askerlere, o bölgede ki prefabrik evlerde yaşayan hanımlar, evlerinde yaptıkları yemeklerini Mehmetçiğe getiriyor, bu olay günlerce böyle devam ediyor. Sonra ne mi oluyor? Bölge camiinden bir anons duyuluyor. Bölge halkına teşekkür ediliyor. Ancak güvenlik gerekçesi ile bunan sonraki süreçte yemek getirilmemesi ricasında bulunuluyor.
Bu millet öyle bir millet ki, Allah muhafaza düşman işgale teşebbüs etse. 80 Milyon asker var aslında! Ben yok böyle millet derken, bizde askeriz aslında ama gerideyiz. İş düşerse bizde cepheye geleceğiz. Allah şimdilik sizlere yardım etsin diyen milletten bahis ediyorum. O sebeple, YOK BÖYLE MİLLET dedim! Çünkü gerçekten yok, asla da dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz. Bir gün Türkiye Cumhuriyeti’nin öncülüğünde Ortadoğu ve İslam dünyasının refaha erdiğini göreceğimize umut ediyorum. Hafta görüşünceye dek, kalın sağlıcakla.