YILBAŞINDA DA, YAŞAM TARZI ZAPTİYELERİ İŞ BAŞINDA
Değerli okuyucularım, bu hafta sizlerle yeni senin “YAŞAM TARZI ZAPTİYELERİNİ” konu alacağım. Konuya girmeden önce içiniz de zaptiyenin kelime manasını bilmeyenleriniz olabilir önce onun manasını anlatayım. Arapça kökenli olan Zaptiye, Osmanlı döneminde yurtta güvenliği sağlamak ile görevli olan Askeri Polis örgütüdür. Şimdi bazı kişi ve kişiler kendilerini Yaşam Tarzı Zaptiyesi zannedecek olsa gerek ki, kendi düşündüğü gibi düşünmeyen insanlara müdahil olma, onların yaşamlarına karışma gibi bir gereksinim hissediyor.
Sizlere birkaç örnek vereyim ardından yeni sene kısmına geçiş yapacağım. Son dönemlerde haberlerde izliyoruz, müzik öğretmenlerinden bir tanesi, geçtiğimiz gün bir twit attı ve dedi ki söylemek dahi istemiyorum ama bir kız çocuğu okulda spor yapmak için eşofman giyerse zina yapmış gibi olur. Evet aynen böyle dedi ve Milli eğitim bakanlığınca şahıs açığa alındı. Geçenler de, bir cemaatin ferdi, bir televizyon kanalına çıkıyor ve diyor ki; uzun saçlı erkekler sakal bırakmalı, şayet bırakmaz iseler uzaktan bakınca, yakınına varana kadar aklından neler geçirir diyor. Erkeği kadından ayıran tek şey sakaldır diyor. Bakın bunlar yaşam tarzı zaptiyeleridir. Kendilerine görev, bir meslek edinircesine sağ sola laf atarak onları eleştiriyorlar. Zannediyorum, kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan, içindeki dertleri atmalarını sağlayan bir yol olsa gerek. Ancak bu yol, yanlış bir yoldur.
Bakın, eşofman giydiği için daha ergenlik çağını tamamlamamış çocuklara söylenecek laf değildir bu. Bu kişinin içindeki sapkınlığı ortaya koymaktadır. Diğer uzun saçlı vatandaşlarımıza laf söyleyen şahsa sözüm ise, sen onu eleştirme arkadaş. Onu dini mü bini İslam’a davet et ve güzel sözler söyle. Sen öyle dedin diye, o vatandaşımız saçını mı kesti? Sakal mı uzattı? Bunlar içi, dışı boş ve getirisiz sözlerdir.
Bakın tam tersi bir durum da var tabi ki, başı kapalı olduğu için eleştirilen veya acaba o bu, şu, o meselelerde muvaffak olamaz şeklinde bir değerlendirilenler. Arkadaş başını kapatan, beynini örtmüyor ya. Başı açıkta, kapalıda hata yapar veya doğruyu yapar. Bence bir ölçü değildir, giyim kuşam ve yaşam tarzı.
Gelelim Yılbaşının Yaşam Zaptiyelerine, aynı Osmanlı da yurdu koruma vazifesi almış askeri polis gibi, adam çıkıyor ve diyor ki Yılbaşı kutlanamaz kardeşim. Peki neden? Çünkü, Hristiyanlığın kutladığı bir Noel bayramıdır diyor. Arkadaş Noel İngilizcesi ile Christmas, İsa’nın doğum günü demektir ve 25 Aralıkta kutlanır. Öncelikle bunu anlaman gerekmektedir. Bir takım okul müdürlerinin dahi genelge ile yılbaşı kutlaması yapılmayacak dediği şey nedir biliyor musunuz? İsa iyi ki doğdu diye parti yapan Müslüman toplumların eğlencesini engellemek değil. Dert ve zorluk dolu bir yıl bitti. Yeni yıl demek, yepyeni zamlar demekte aynı zamanda, yepyeni başka sorunlarla da karışılabileceğiz demekte aynı zamanda, bunu da unutmamak gerek. İsmi üstünde Yıl Başı, Yani yeni bir senin ilk günü. Onca zorluktan sıkıntıdan sonra, kendimiz için eğlenebileceğimiz sebepler oluşturabilmektedir. Bu mu size ağır geliyor? Sadece bir gün değil, her bir gün kendimiz için eğlenebilecek sebepler bulmalıyız. Mesele budur, önce bu idrak edilmelidir. Ancak yaşam tarzı zaptiyeleri, kendileri arzu etmedikleri için hiç kimseciklerde kutlamasın istiyorlar. Böyle bir anlayış kabul edilebilir mi? Ben Vatanım da Türkiye’mde, ya bu ülkede herkes yeni yılı kutlayacak, yada kutlamayan şöyledir de böyledir diyen görmedim. Bir başkasını rahatsız etmemek kaidesi ile herkes nasıl istiyorsa öyle yapar. Şimdi birisi gelip, hayır arkadaş sende kutlayacaksın. Mecbursun, nasıl olur böyle bir şey yaparsın dese, hoşuna gider mi? Hayır gitmez. İşte mesele budur.
Ülkemiz de Yılbaşı kutlamaları, Hristiyanlıktaki dini amacından sıyrılmıştır “Noel Geleneği” içerisinde yer alan hediyeleşme, sofralar hazırlayarak akraba ve arkadaşlarla kutlama yapma, bizim kültürümüze eğlence. Noel ağacı süsleme, evlerin, cadde ve alışveriş merkezlerin süslenmesi, “Noel Baba” kıyafetleri giyen insanların olması tamamen alışveriş merkezlerine müşteri çekmek amacıyla gerçekleşmektedir. Bu durum, farklı kültürlerden alınan davranış alışkanlık ve geleneklerin bizim kültürümüze eğlence ve aile ve arkadaş bağlarının güçlendirilmesi amacıyla geçmesi olarak açıklanabilir. Yarın gece 31 Aralık ve sonrasında yeni seneye giriş yapmış olacağız. Bu sene ki son yazımı da okuduğunuz için teşekkür ederim. Haftaya görüşünceye tek hoşça kalın.