İLK DURAĞIMIZ AKDENİZ’İN “ANTALYA” İLİ

Sevgili Okurlar, geçen haftalarda bahsi geçen tatil nasıl olmalı? ve Akdeniz Ege Turunda olduğumu anlatan yazımdan sonra söz verdiğim gibi sizler için 5 hafta boyunca bu tur hakkında bir şeyler karalamaya gayret edeceğim. Akdeniz’in Antalya Şehrinden Başlayan yolculuğumuz Ege’nin incisi olan İzmir’de son bulmuş ve neticesinde İstanbul’umuza geri dönmüş olduk. Bu hafta fotoğrafları ile beraber sizler için Antalya’yı anlatacağım. Gelecek haftalarda sırası ile Fethiye, Marmaris, Bodrum ve İzmir/Şirince ile noktalayacağım. Gelecek haftalarda ki yazılarım da tarih, doğal güzellik, ülkemizin cennet oluşundan Bodrum’da ki depreme kadar birçok konu yer alacak. Gelecek haftaları çok anlatmadan önce bu haftayla başlayalım isterseniz.

Antalya, tatil denildiğinde akla gelen ilk şehirlerimizden bir tanesi olsa gerek. Kimilerinin aklına, 5 yıldızlı her şey dahil oteller gelirken, kimilerinin beyninde Rus veya diğer ülkelerden gelmiş turistler geliyor olabilir ama tabi ki taktir edersiniz ki, biz bunları ele almayacağız. Kültürel ve aktiviteler ile alacağız. Şimdi ben özel bir tur şirketi ile oldukça, keyifli insanlarla yolculuğuma İstanbul’umuzdan başladım. Tur Rehberimiz Canan Kevser ÖĞÜNCÜ hanım bize bu konuda Akdeniz ve Ege bölgesinde ki yerlerin tarihini, meselesini, olanını, olmayanını anlatan hoca diyebilirim. Çünkü öncelikte tarihi yerlerin hikâyelerini dinlemeden gezmek, bence bir eksikliktir. Antalya’da ilk durağımız, Aspendos Antik Tiyatrosu oldu.  Orada taştan duvarlar ile ardın sıra günümüz sinema koltukları gibi, bir stat havasında Antik Tiyatro inşa edilmiş. Evet, yıllar önce bu inşa edilmiş harika bir şey ama hikâyesini duymayınca sadece taş ve duvardan ibaret, işte rehberimiz Canan hanım, bu nokta da devreye giren şahıs oluyor. Canan hanım bize, o dönem kralın kızını en başarılı, icadı yapana kızını vereceğini anlatıyor. Kralın ilanı ile birçok kişi birçok icat ile kralın karşısına çıkıyor ama en çok su kemeri kralın ilgisini çekiyor. Kral su kemerini yapana kızını verme kararı almışken, Aspendos ismi verilen bizim de bulunduğumuz o antik tiyatroyu da görüyor ve su kemerine kafası oldukça takılmışken, orada ki akustik müziği fark ediyor ve oldukça büyüleniyor. Ses atmosfer çok hoşuna gidiyor ve netice olarak, su kemerini yapan kişiden vazgeçiyor ve kızını tiyatroyu yapan kişiye veriyor şeklinde devam ederken, bizim vatandaşlarımızdan bir tanesi hikâyeyi biliyor olacak ki, oranın akustiğinden istifade ederken bir türkü patlatıyor orda. Tabi rehberimiz, lütfen sesiz olur musunuz? Diyor. Bu video görüntüsünü Metin ALTINÇEKİÇ Youtube hesabımdan görebilirsiniz. Şimdi, bura da şahsa kızabilirsiniz, ne ayıp diyebilirsiniz ama önemli olan orada ki ince espriyi anlama meselesi. Tur rehberimiz olmasa o hikâyeyi hiç bilmeyebilirdik ve tabi şark söyleyen vatandaşımızı susturmasaydı.

Antalya tuzlu denizi ve İstanbul gibi merkezi kalabalık bir şehir olmasının yanı sıra birçok aktiviteyi içerisinde barındırıyor aslında. Mesela biz köprülü kanyona, saklı kente gittik. Rafting sporu yaptık, zipline yaptık. Rafting her zaman 2 saat boyunca yapılması gereken müthiş bir spor diyebilirim. 10 kişi bir bota binmeye gerek yok. 2 kişi bir kanoya yada tek kişilik kanolarla bile bu spor yapılabilir. Oldukça pozitif enerji dolu olan bu spor, hem hareket etme hem de doğanın temiz havasını ciğerlere çekme açısından paha biçilemez bir spor olarak nitelendirilebilir. Zipline ise ağaçların arasından güvenlikli çelik halatlarla merdivenlerle tırmanılıp en sona varıldığında çelik halat ile kendinizi metrelerce ileriye bırakabileceğiniz bir spor. Tur şirketi ile gittiğiniz zaman, öğlen yemeklerinin, yaptığınız her aktivitenin para ile olduğunu ve çeşitli harcamalarınız olabileceğini unutmayın. Günün yorgunluğundan sonra biraz dinlenip Antalya merkezde de biraz gezindik.

Gördüğüm o ki ülkemiz adeta bir cennet-i ala. Mutluyum ve gururluyum Türkiye’de doğmaktan. Bu hafta sadece turumuzun ilk durağı olan Ülkemizin Akdeniz bölgesinin Antalya şehrini kaleme almaya çalıştım. Sizler için gelecek hafta, Bölgemizi Ege’ye çevirerek Muğla’nın Fethiye ilçesine gideceğiz. Haftaya görüşünceye dek hoşçakalın.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz