ŞİMDİ Kİ DURAĞIMIZ; DİYARBAKIR’DAYIZ.

Sevgili okurlar, geçen hafta sizlere Batman Merkezi, Hasankeyf’i ve genel olarak orada ki olayları anlatmaya gayret etmiştim. Bu hafta ise artık Batman’dan rotamızı Diyarbakır istikametine çevirmiş bulunuyoruz. Diyarbakır’ın belli başlı yerlerini göreceğiz ve sonrasında ki durağımız ise Mardin olacaktır. Ardında da, Şanlıurfa, Gaziantep şeklinde devam edecek. Gezi yazılarımı haftalardır okuyan insanlar olduğunu biliyorum ve bundan çok memnunum. Çünkü geri dönüşlerin çok harika olduğunu içtenlik ile söyleyebilirim. Özellikle bölge halkları ve bölgeye ön yargı ile bakan arkadaşlarımızdan geliyor. Daha gitmek ya da gitmemek olgusunu kafasından dahi geçirmeyenlerde bugün bireysel veya bir tur şirketi ile bölgeleri görme, tanıma duygusu oluşmuş. Bunları duymak, beni oldukça memnun etti. Çünkü emeklerimizin boşa gitmediğini ülkemize milletimize, devletimize belki de bu model bir hizmeti yapmış olabiliriz diye düşünüyorum. Benim en büyük arzum, Türkiye bir bütün halinde üretim, teknoloji ve ekonomik olarak dünya devletleri arasında bir süper güç olmasıdır. Evet, şimdi gelelim, doğu deyince ilk akla gelen illerimizden olan Diyarbakır ilimize. Şimdi, yaptığım gözlemlerde doğuda neredeyse birçok ilde ortak ama bencil yani ben odaklı bir görüş var. Oda Doğunun Paris’i biziz görüşü, bakın Diyarbakırlı kardeşlerime sorarsanız, doğunun Paris’i Diyarbakır’dır. Ama baktığınız zaman, Malatyalı kardeşlerimiz de biz doğunun Paris’iyiz demektedir. Erzurum, Kars, Van, Gaziantep’te de benzer bir algı var. Ancak gerçeği şu ki, herkesin memleketi kendine güzel olsa da her gittiğim bölge Paris’i aratmıyor. Hepsi kendine has güzellikler ve kültürler barındırıyor. Diyarbakır’da kendine has bir takım özellikleri içerisinde barından bir ilimiz. Diyarbakır’da Sur ilçesinden başlayarak, Kayapınar Eğitim ve Araştırma Hastanesine kadar devam eden hafif raylı, tren ya da diğer bir ifade ile tramvay hattı mevcut. Bu tramvay hattı 14km’den, 18 Duraktan oluşuyor. Yapılma amacı ise Diyarbakır merkezinde ki çok yoğun olan trafiği rahatlatmaktır. Bu proje Diyarbakır belediyesine kayyum atanmadan önce, seçim ile gelen HDP belediyenin projesiydi. Ancak Olağan Üstü Hal kapsamında belediyeye Kayyum atandıktan sonra, çok kısa sürede Ak Parti hükümeti destek verdi ve 2 ayda bu hafif raylı tramvay projesi hayata geçirildi. Fakat şuan da kayyumdan oluşan belediye yönetimi artık bunun da gündemden düştüğünü ve şehrin dört bir yanını kapsayacak bir yeraltı Metro’sunun alt yapı çalışmalarını başlatmak istediklerini ifade ediyorlar. Ayrıca katlı otoparklar ile de bölge de ki otopark sorunun çözüleceği de ifade edilenler arasında. Diyarbakır Nüfusu ortalama 2 Milyona yaklaşmış ve yeni projelerin mutlaka geliştirilmesi, hayata geçirilmesi gereken bir bölgemizdir. Coğrafi olarak baktığımız zaman, Doğuda Siirt ve Muş; batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya; kuzeyde Elazığ ve Bingöl; güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır. Yeryüzü şekilleri açısından genelde dağlarla çevrili, ortası hafif çukurlaşmış görünümdedir ve Güneydoğu Torosların kollarıyla çevrilidir. En yüksek dağı Muş sınırı yakınındaki Anduk Dağıdır (2830m). Bildiğiniz üzere Karpuzu ile ünlenen Diyarbakır, ana yemek olarak ciğer kebabı, içli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni; tatlılardan ise burma, kadayıf ve nuriye ile yemek kültürü açısından da zengindir. Diyarbakır’a giderseniz uğrayabileceğiniz çok sayıda müze bulunuyor ve yeni açılması planlananlar da var. Bunları da sayacak olursak, Diyarbakır (Arkeoloji) Müzesi, Ziya Gökalp Müze Evi, Gazi Köşkü müze evi, Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi günümüzde Diyarbakır’ın aktif müzeleridir. Robotik bilimin babası sayılan Diyarbakırlı El Cezeri adına yakın zamanda bir müze açılacaktır. Müze Dicle Üniversitesi, Dicle Teknokent’te yer alacaktır. Diyarbakır’da kendi yerel yayınlarını yapan radyo ve televizyonlar da mevcuttur. Bunlardan bazılarını sayacak olursak,  TV kanalları: Gün TV, TV 21, Can TV, Söz TV, Amed TV Radyo Kanalları:  Çağrı FM, Aktüel FM, Nur FM, Gün Radyo, Can Radyo, Aksa FM’dir.

İsmine Türküler yazılan, filmlere konu olan, geçtiği her toprağa bereket verdiği inanılan iki adet nehir vardır. Birisi, Fırat Nehri diğeri ise Dicle Nehridir. Fırat Nehrini, Karakaya Barajından izlemek mümkündür. Dicle Nehri ise doğrudan şehir merkezinden geçmektedir. Kent merkezinden geçmekte olan Dicle Nehri’ne tarihinde ilk kez neşter 11 Aralık 2017 yılında vurulmuştur. Sebebi ise, bilinçsiz su kullanımı ve su yatağından kum alınmasıdır. Bu sebeple son yıllarda adacıkların oluştuğu ve çalılardan görünmeyen Dicle Nehrinin yeniden ortaya çıkarılması planlanmaktadır. Büyükşehir Belediyesi’nin alt projelerinden birisi olan Nehir Yataklarını düzenleme projesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarının verdiği talimatları doğrultusunda Devlet Su İşleri 10. Bölge Müdürlüğü tarafından değişik illerden getirilen makinelerle ıslah edilmeye çalışmaktadır. Proje 21 Km’lik kısmı kapsamakta, ilk etapta Silvan Köprüsü’nün Demiryolu Köprüsü çıkışına kadar olan 5km’lik bölümü temizlenecek ve nehir yatağı ortaya çıkarılacak. Proje kapsamında ayrıca, nehir kıyısına setlerde oluşturuluyor.

Diyarbakır’ın bir başka özelliği ise yaklaşık 5,5 km uzunluğu ile Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun surlarına sahip olan Diyarbakır Kalesi’dir. Surları Dicle Vadisi’nden 100 metre yükseklikte konumlanmıştır. Duvarları 10-12 metre yüksekliğinde ve 3-5 metre genişliğinde olan Diyarbakır Kalesi ve surları, insan eliyle yapılmış en görkemli ve büyük anıtsal yapılardan biridir. 

Sevgili okurlar, benim izlenimimi sorarsanız Diyarbakır oldukça güzel illerimizden bir tanesi yani batıdaki şehir merkezlerin de aradığınız ne var ise Diyarbakır Merkez’de de bulabilirsiniz. Gelişmiş ve Büyükşehir Unvanı almış illerimizden bir tanesi. Güvenlik noktasında endişe etmeniz gerekecek bir durum da söz konusu değil. Terör sorunu şehir merkezlerinde yok, varsa dağlarda vardır. O nokta da, Türk Askerimiz gerekli çalışmalar ne ise gerçekleştirmektedir. Yine söylüyorum, gidin görün, gezin, vatanımızı her bir metrekaresi ile tanıyın. Diyarbakır’a sadece hava yolu ile değil, demiryolu veya karayolu ile de ulaşmakta mümkündür. Nasıl isterseniz, o şekilde gidebilirsiniz. Benim için oldukça harika olan Diyarbakır tecrübemizle beraber, istikametimizi çeşitli kültürlerin bir arada, aynı kültürdeymişçesine harika bir şekilde yaşadığı şehrimiz olan Mardin ilimize çeviriyoruz. Gelecek hafta elimden geldiğince Mardin’i anlatmaya çalışacağım. Gelecek hafta yeniden görüşünce dek, esen kalın, hoşça kalın.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz