GÜNEYDOĞU’YA GİRİŞ YAPIYORUZ: DURAĞIMIZ “ADIYAMAN” İLİMİZ VE NEMRUT DAĞI

Sevgili okurlar, geçen hafta bildiğiniz üzere Durağımız, Akdeniz bölgemize bağlı Hatay ilimizdi. Bu hafta ise artık Hatay’dan sonra Güneydoğu bölgemiz de yer alan bir şehrimize giriş yapacağız. İlk giriş yapacağımız şehir olarak da anlamış olduğunuz üzere bu şehrimiz Adıyaman olacaktır. Aracımız ile Adıyaman’a doğru ilerlerken, doğanın eşsiz güzelliği, havası, kokusu, oksijeni ile fevkaladelik hissi veriyordu. Bu yolculuğumuz da Gide gide, Adıyaman il sınırına kadar geldik ve Adıyaman’a girişimiz de, kolluk kuvvetleri tarafından çevrildik. Tabi ki aracımızın kolluk kuvvetleri tarafından çevrilmesi şahsıma asla bir rahatsızlık vermedi yani neden beni çevirdiler değil bilakis, içsel olarak bir mutluluk ve güvence hissi hissettim. Birincisi mutluydum çünkü sürekli televizyonlardan, insanlardan öğrendiğimiz, duyduğumuz Güneydoğu bölgesine ilk kez giriş yapıyordum. İkincisi ise, güneydoğuya girdiğimi hissettiren ve evet burada sizin yanınızda bir devlet var, diyen kolluk kuvvetlerimizdi. Çünkü devletimizin gücünü hissetmek, hem bizim, hem orada yaşan Kürt Kökenli Türkiye vatandaşlarımızın, hem de bölgenin geleceği açısından harika bir durumdu. Bildiğiniz üzere, bugün görev başında olan iktidar, Sayın Cumhurbaşkanı: Recep Tayip ERDOĞAN’nın talimatları ile gerçekleşen operasyonlarla beraber, gerçekten terör ile mücadele konusunda çok güzel adımlar atılmış. Cenab-ı Allah(c.c.) kim bu vatana, güzel hizmetler verdi ise, ondan razı gelsin inşallah. Devam ediyorum, Adıyaman’a giriş yaptıktan sonra, Gölbaşında başka bir kolluk kuvveti bizi tekrar çevirdi. Yine bir öncekinde olduğu gibi aranma oldu, kimlikler kontrol edildi. Adamlar işlerini yaptı, bizde yolumuza yine güven ile aynen devam ettik. Yol boyunca, genel anlamda Adıyaman’ı anlamak için çok mücadele verdim, her konuştuğum kişiye sorular soruyor, her gittiğim yerde anlatılar varsa mutlaka onları okuyor ve emek harcıyordum. Öncelikle şunu içtenlikle söyleyebilirim, gelecek hafta anlatacağım Güneydoğu bölgeleri içinde, bu hafta Adıyaman için de geçerlidir bu. Öyle batıdan, Ege’den ya da Karadeniz’den ya da Türkiye dışı ülkeler den bakıldığı gibi değil Güneydoğu. Güneydoğu’nun sokakları belki İstanbul Taksim’den ya da diğer merkezi lokasyonlardan bile daha güvenli. Terörün T’si şehir merkezlerinde yaşam alanlarında yok, varsa dağda vardır, onlarda hamt olsun temizleniyor artık. Teknolojik veya yaşamsal manada baktığımız zaman İstanbul’un her yeri Beşiktaş, Kadıköy, Taksim, Mecidiyeköy gibi mi? Hayır, İstanbul’un kırsalı da var. İşte o mantık ile bakınız. Şehir merkezleri var, kırsalı var, köyleri var. Yani Atla uçağına, gel gez yaşa havasını kokusunu al. O kadar net, bir şekilde bunu ifade edebilirim. Burası da senin ülkenin bir toprağı, biz Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap, Abaza Gürcü, Ermeni vs. saydığım saymadığım tüm etnik kökenler hep birlikte, biriz. Tek Vatan, Tek Millet, Tek Devlet. Ülkemi neredeyse karış karış gezmiş birisi olarak, ben ülkemi de, insanlarımızı da seviyorum. Rabbime de binlerce kere hamt olsun diyorum.

Sevgili okurlar, Adıyaman araştırmalarım sırasında, geçim meselelerini deşerken dikkatimi çekti. Batıdan, doğuya doğru bakıldığı zaman köyde ki çobanlarımızı beğenmeyerek bakanlar var ya hani. Adıyaman’da bir çobanın ortalama kazancı 6 ila 7 bin TL arasındadır ve o çobanın hiçbir gideri de bulunmamaktadır. Çünkü bütün giderleri köylü tarafından karşılanmaktadır. İstanbul’da bu tarz bir maaş, genel de kıdemli, yönetici veya yüksek tahsil sahibi kişilerin aldığı bir orandır. Bana oldukça dikkat çekici gelen bir husustu. Şimdi geçelim Adıyaman’ın meşhur kebabı olan Dövmeç kebabına. Bu kebap Adıyaman usulü bir kebaptır. Başka yerde, başka isimle geçiyor olabilir belki bilemem. Ama üstü bildiğimiz adana kebabı gibiyken, kebabın altı patlıcan ve domates ezmesinden oluşuyor. Ama oldukça lezzetli eğer yolunuz Adıyaman’a düşerse tadına bakmanız gereken yiyeceklerden diyebilirim.

NEMRUT DAĞI’NA DOĞRU

Adıyaman ilimizin merkezi lokasyonlarından yavaş yavaş Adıyaman’a gelme sebebimiz olan “Nemrut Dağı”na doğru yola koyuluyoruz. Nemrut Dağı, Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunmaktadır. O Sebeple yemeğimizi yedikten sonra aracımıza bindik ve Kahta ilçesine doğru yola koyulduk. Nemrut Dağı’nı Nemrut Dağı yapan yüksekliği ve tarihidir. Şimdi sizlere biraz Nemrut Dağı’ndan bahis etmek istiyorum. Nemrut Dağı, 2150 metre yüksekliğindedir. 1987 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmiş. Nemrut Dağı’nı bu kadar değerli yapan; üzerinde bulunan antik mezar, anıtsal heykeller, mimari kalıntılar ve benzersiz manzarası. Eski çağlarda dağın yamaçlarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı I. Antiochos tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için ile Helenistik Dönemin en görkemli kalıntılarını burada bırakmış. Bu kalıntıların önünde çekildiğim resimleri de bu yazımda sizlerle paylaşmış bulunuyorum. Bize söylenen, dağın çok yüksek olduğu ve dağın yukarısına çıktıkça havanın giderek soğudu üzerine. Çıkarken değil ama inerken de kulaklar da çok yüksek bir basıncın olabileceği ve en tepede iken yani 2150 metre yukarıda iken gün batımı denilen olayı yaşayacağımız söylendi. Dağın belli bir oranına kadar otobüs, belli bir yerinden sonra minibüs ve belli bir yerinden sonra da belediye tarafından yapılan merdivenler sayesinde yürüme ile dağın zirvesine ulaşmanız gerekiyor. Dolayısı ile dağın en tepesine çıkmak, gerçekten emek isteyen bir husus. Netice olarak en tepeye çıktık, ancak en tepesi gerçekten soğuktu. Fakat oraya kadar çıkmış bulunduğumuz için yapmamız gereken artık yanımıza aldığımız hırkalarımız ile beklemek ve gün batımını izlemekti. Keza öyle de oldu, Nemrut Dağı’nın tepesinden gün batımını izledik. Oldukça keyif aldığımı ve bölgeye gidilirse gidip görülmesi gereken bir yer olduğunu çok içtenlikle söyleyebilirim. Bu hafta da sizlerle bölge ile ilgili güzel detaylar paylaştığımı düşünüyorum. Gelecek hafta ki durağımız, Batman olacak. Gelecek hafta yepyeni yazım ile görüşmek üzere. Kalın Sağlıcakla.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz