YÖK ARTIK! ÜSYM,ÖSS, ÖSY, YGS, LYS, YKS…..
Sevgili okurlar, bildiğiniz üzere öğrencilerimiz bugün ve yarın YKS yani Yükseköğretim Kurumları Sınavına girecekler. Lise ve dengi okullardan mezun olan kişilerin üniversite veya meslek yüksek okullarına bilgilerine göre yerleştirilmesini sağlayan bu sınavın yapılmasında ki temel nokta hem öğrenci sayısının fazla oluşu ile beraber en başarılı öğrencileri tespit etmek, hem de okuyacakları bölümü belirleme. Ancak kamuoyunda Üniversite sınavlarının isminin YKS’ye çevrilmesi bende bir merak uyandırdı. Dolayısı ile bir araştırma yapmak istedim. Üniversite sınavlarının tarihçesi neydi? İsmi daha önce kaç kere değiştirilmişti. Bu konuların hepsini üşenmedim ve tek tek araştırdım. Buyrun beraberce okuyalım.
1960’lı yıllarda, bugün olduğu gibi bir üniversite sınavı söz konusu değildi. Yani sınav vardı ama böyle ülke çapında yapılmıyordu. Bazı, Konservatuarların yapmış olduğu yetenek sınavları gibi diyebiliriz. Ancak adayların sayısında ki artış ile beraber bazı üniversiteler birlikte çalışma kararı almışlar ve sonrasında çok sorulu ve objektif testlerden oluşan sınavların hazırlanmasını, başvurma, puanlama, seçme, yerleştirme ve sonuçları bildirme gibi işlemlerde bilgi işlem yöntem araçlarından yararlanmaya geçilmiştir.
1974 yılında ise Üniversitelerarası Kurul, üniversiteye giriş sınavlarının tek merkezden yapılmasını uygun bulmuş ve 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu’nun 52’ci Maddesine dayanarak 19 Kasım 1974 tarihinde Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) kurulmuştur. Üniversitelere öğrenci seçme ve yerleştirme işlemleri 1981 yılına kadar bu merkez tarafından yürütülmüş.
1981 yılında, Merkez, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 10 uncu ve 45 inci maddelerinde yapılan düzenleme ile Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) adı altında Yükseköğretim Kurulunun bağlı bir kuruluşu hâline getirilmiştir. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı, 1974 ve 1975 yıllarında aynı gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda, 1976-1980 yıllarında aynı günde ve bir oturumda uygulanmış; 1981 yılından itibaren iki basamaklı bir sınav hâline getirilmiştir. İki basamaklı sınav sisteminde ilk basamağı oluşturan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) Nisan, ikinci basamağı oluşturan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise Haziran ayı içinde uygulanmıştır.
1974 yılından itibaren adaylardan yüksek öğretim programlarına ilişkin tercihleri toplanmış ve adaylar puanlarına ve tercihlerine göre yüksek öğretim programlarına merkezî olarak yerleştirilmiştir. 1982 yılından itibaren de ortaöğretim kurumlarından adayların diploma notları alınmaya başlanmış ve bu notlar 2547 sayılı Kanunun 45 inci maddesi kapsamında Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) adı altında belli ağırlıklarla sınav puanlarına eklenmiştir.
1987 yılından itibaren, yüksek öğretim programları ile ilgili tercihlerini belli alanlarda toplayan adaylara, sınavda belli testleri cevaplama, diğerlerini cevaplamama olanağı tanınmıştır.
1999 yılında iki basamaklı sınavın ikinci basamağı kaldırılmış, sınav ÖSS adı altında tek basamaklı bir sınav hâline getirilmiştir. 1999 yılındaki değişiklikte önceki yıllarda uygulanan ÖSS’de herhangi bir değişiklik yapılmamış, sınavda sorulara temel teşkil eden bilgilerde temel eğitim müfredatının üstüne çıkılmamıştır. 2006-ÖSS’de yapılan değişiklikle sınavın bir basamakta uygulanmasına devam edilmiş, ancak soruların bir kısmı önceki yıllarda olduğu gibi ÖSS tipinde hazırlanmış, bir kısmı ise tüm lise müfredatı göz önünde tutularak hazırlanmıştır.
2006 yılında tek sınav ancak iki bölümlü bir sınav uygulaması
şeklinde oldu. Bu değişiklik sonucunda adaylar, ortak alan ve alan testleri
olarak iki bölümden oluşan testlere yanıt vermeye başladı.
2010 yılından itibaren uygulanacak yeni
üniversiteye giriş sistemiyle ÖSS rafa kalktı. 1999 öncesinde
uygulanan iki basamaklı sınav sistemine geçildi.
Yeni sistemde Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) adı verilen birinci basamak
sınavı ile Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) adıyla ikinci basamak sınavları
yapılmaya başlandı.
Bu yıl 2018 yılında ise YKS sınavı yapılıyor. YGS ve LYS’ye benzeyen ama
bunlardan farkı sonuçları açıklandıktan
sonra bir sonraki oturuma girmeye hak kazanılan bir sınav olmamasıdır. Yani iki
oturuma bir gün ara ile giriliyor. İlk sınavın sonuçlarının açıklanması için
beklenmiyor. Aslına bakılırsa değişen genel olarak sistemin ismi ve uygulama
modelleri, aslında matematik 1 ya da matematik 2 değişmez. Sözel de benzer
mantıkla gidiyor. Ancak karışan biraz kafalar oluyor. Acaba bu yeni sistem bize
ne getirebilir? Umarım hayır getirir, şer getirmez. Öğrencilerimizin hepsine
başarılar dilemek isterim ama ülkemiz de ki bölüm sayısı ve bölümlerin kontenjanları
hususu dolayısı ile bir kısım dışarıda kalırken, bir kısım da yerleştirilmiş
olacak. Gerçekten emek harcayan, bu sınavı kazanmaya laik, ülkemizin geleceği
pırıl pırıl çocukların en ideal bölümlere yerleşmesi dileklerimle. Gelecek
hafta yepyeni yazımla tekrardan görüşünceye dek, esen kalın, hoşça kalın.